Tunahan Koçal

  Normal bir video kayıt 24 ayrı resim karesinin birleşmesiyle meydana gelir. 25. kare ise sahne geçişlerinde kullanılan karedir. 25. kareye koyulan bir mesaj, gözümüzün görmediği yada o anda beynimizin uyarılmadığı bir anda bilinçaltımıza yerleştirilir. Yani bu 25.karede beynimize belirli sübliminal mesajlar (Reklam, sex, savaş gibi) iletilir.     25. kareyi aramak, yakalamak oldukça zordur. Tıpkı gerçekleri aramanın, gerçeklere ulaşmanın zorluğu gibi.   Önce gerçeği sorgulamak gerek. Gerçek nedir? 5 duyu organımızın hissettikleri mi yoksa doğru kabul ettiklerimiz mi? Hayal olmayan şey midir gerçek yoksa 5N1K’nın cevapları mı?   Bana göre gerçeği açıklayacak bir cevap yok. Bu cevabın olmayışı gerçeği daha da ulaşılmaz hale getirmiyor mu? Mesela Schrödinger’in Kedisi deneyinde kutuyu açana kadar gerçeği bilmiyoruz, kutuyu açarken gerçeği biz mi tayin ediyor uz yada gerçeği mi öğren iyoruz ?   Gerçeğe ancak düşünebildiklerimi...

 Matrix'in bir sahnesinde karşımıza çıkıyor. Gerçeklere boyun eğen karakterin, bütün gerçekleri unutmak istemesinin ardından kullandığı çin atasözü. Burada filme değinmeyeceğim. Film, cehalet ve gerçeklik olgusuna fazlasıyla yer veriyor zaten.  Cehaletin tek artısı mutluluktur. Cahil beynini kullanma zahmeti göstermediği için mutludur. Aklını kullandığında gerçeklerle yüzleşeceğinden, bu zahmete girmeyip kendi bildiklerini gerçek kabul ettiği için mutludur cahil insan. Yeri gelmişken Kant'tan bahsedelim. Sapere Aude: Aklını kullanma cesaretini göster. Bana göre Kant'ın cesaretten kastı, mutsuzluğu göze alıp almayacağımızdır.  Peki cehalet erdem midir? Erdem, nefse karşı mücadele etmektir. Aklını bile yormayan biri nefse karşı mücadele edebilir mi? Sanırım hayır. Cahilliğinin farkında olan insan erdem olabilir, çünkü gerçeklerle yüzleşmiştir. Cehaletin esir aldığı yerde, erdemden bahsetmek çok güç... Cehalet erdem midir? Cehalet mutluluk mudur? ...